cümle mi arıyorsunuz?

cümleleri arşivimizden / sözlüğümüzden bulup getirelim!

Should Cümleleri


should cümleleri | should tavsiye cümleleri



"Should" gerekli olan bir durumu ya da olayı bildirir; çoğunlukla öğüt veya öneri niteliğinde olsa da olması / yapılması gerekeni ifade eder. Yapılması iyi olmayan durumları belirtmek için ise olumsuz hali, yani "should not", kısaca "shouldn't" kullanılmaktadır.


Aşağıda "should" ile yapılmış ingilizce should cümleleri örnekleri bulacaksınız:

He said that I should see a doctor. --> Doktoru görmem gerektiğini söyledi.

You should be ashamed of yourselves! --> Kendinden utanmalısın!

I should have written to her. --> Ona yazmalıydım.

One should not judge people by their appearance. --> İnsanlar görünüşleriyle yargılanmamalı! (Burada cümle etken [active] halde olsa da, "one" boş bir zamir olarak kullanılmakta ve anlam edilgen [passive] olmaktadır)

He shouldn't say things like that. --> O, bunları böyle söylememeliydi.

The car should be serviced every year. --> Araba her yıl bakıma alınmalı.

I recommend that there should be an investigation. --> Ben, bir araştırma yapılması gerektiğini öneriyorum.

İt's essential that the project should not be delayed any further. --> Asıl olan bu projenin daha fazla gecikmemesidir.

He has an ache. So he should take a pain killer. --> Ağrısı var. Öyleyse bir ağrı kesici alması gerekiyor.

People should eat enough fruits and vegetables in order to be healty. --> İnsanlar sağlıklı olabilmek için yeterince meyve ve sebze yemeliler.

If you want to pass your class, you should study hard. --> Sınıfını geçmek istiyorsan, sıkı çalışmalısın.

You shouldn't eat too much fast food. --> Bu kadar çok hazır yiyecek yememelisin.


You should drink daily at least two litres of water. --> Günde en az iki litre su içmelisin. (Türkçedeki litre kelimesi Amerikan İngilizcesinde "liter" olarak, İngiliz İngilizcesinde "litre" olarak yazılır)

The children should not play on the street. --> Çocuklar sokakta oynamamalı.

It shouldn't be forgotten that honesty is an virtue. --> Dürüstlüğün bir erdem olduğu unutulmamalı.

Pelin recommended me that I should take some days off. --> Pelin bana birkaç gün izin yapmamı önerdi.

Ayşe should have told Mehmet something. --> Ayşe, mehmet'e bir şey söylemeliydi.

That's not the way it should be. --> Bu olmaması gereken bir yol (yöntem).

There should be a comma here. --> Burada bir virgül olmalı.

There should be a way to do something. --> Bunu yapacak bir yol olmalı.

This should be made clear. --> Buna açıklık getirmeli.

This should usefully be reflected in the study. --> Bu, kullanışlı bir şekilde çalışmaya yansımalı.

We should never have done that. --> Bunu asla yapmamalıydık.

We should see the reality. --> Gerçeği görmemiz gerekiyor.

Ayşe should go on a diet for ten days. --> Ayşe on günlük bir diyete başlamalı.

You should do the right thing. --> Doğru olanı yapmalısın.

Ali should have done that. --> Ali bunu yapmalıydı.

Fatma should keep out of the sun for three days. --> Fatma üç gün güneşten uzak durmalı.



En Çok Ziyaret Edilen Sayfalar

En Çok Ziyaret Edilen Sayfalar

uzaktan eğitim öğrencileri


Çok Aranan İngilizce Cümleler

Çok Aranan İngilizce Cümleler


lgs öğrencileri


Bilinmesi Gereken İngilizce Cümleler

Bilinmesi Gereken İngilizce Cümleler


ingilizce tercümesi


Temel İngilizce Cümleleri

Temel İngilizce Cümleleri


müzik listeleri


Bilinmesi Gereken İngilizce Cümleler

Bilinmesi Gereken İngilizce Cümleler